İnsanların vücutlarını iyi tanımadığını söyleyen Yogi Kazım;

“İnsan vücudunun sınırsız imkanları var. Bu imkanları irade ve beyin gücü ile birleştirirseniz ortaya çıkan güç hayal edemeyeceğiniz kadar şaşırtıcıdır”diyor ve Yoka’nın çocuklara erken yaşlardan itibaren öğretilmesi gerektiğini vurguluyor.

“Doğup, yürümeye başladığımız zamandan, ölünceye kadar, bütün yükümüzü omurga ve kemik araları, yani mafsallar çeker. Eklemlerin kireçlenmesi, vücut elastikiyetinin azalması, kemik iliklerinin vazife görememesi, dolayısıyla beynin zorlanması insan vücudunun erken yaşlanmasına sebep olur. Pek çok sakatlığın ve hastalığın kaynağı omurga ve omuriliktir. Özellikle masa başında ya da bilgisayar karşısında uzun süre oturarak çalışan kişiler bu riski daha fazla taşırlar. Adele kasılması, sürmenaj, unutkanlık gibi pek çok soruna yol açar bu durum.”

• Yoka, insana bedenini tanıma fırsatı verir.
• Vücut hakimiyeti sağlar.
• Vücut elastikiyetinin korunmasını sağlar.
• Kireçlenmeyi önler.
• Omuriliği baskı ve dış tesirlerden korur.
• Kemik aralıklarını koruyarak mafsal problemlerinin oluşmasına izin vermez.
• Damar tıkanıklığı, migren, omurga kayması, spastik felç, siyatik, lumbago,   kas ve kemik erimelerine, çeşitli felçlere ve pek çok rahatsızlığa iyi gelir.
• Cinsel gücü arttırır.
• Hafızayı güçlendirir.
• Psikolojik sorunların çözümlenmesini hızlandırır.
• İnsanın ileri yaşlarda yaşıtlarından çok daha genç, sağlıklı ve mutlu   yaşamasını sağlar.

Yeterli ve doğal beslenme konulu metin hazırlık aşamasındadır.